Özgür İrade ve Amaçsızlık
İnsanın özgür iradesinin olup olmadığı sorusu “doğasında anlam arayışı bulunması” ile yanıtlanabilir mi?
Özgür irade derken şunu kastediyorum; ortada hiçbir zorunlu sebep yok iken, dış etkenlerden bağımsız olarak tamamen içten gelecek şekilde bir şeyler yapabilme yeteneği, içsel bir dürtüdür. Belki de bir kişiyi o kişi yapan özdür bile denilebilir.
Amaçsızlık derken şunu kastediyorum; fiziksel ihtiyaçları karşılandığı takdirde, yani doyduğu, seviştiği, üşümediği ya da sıcaktan bunalmadığı, uykusunu aldığı vb tüm temel fiziksel dürtülerini karşıladığı durumda karşılaştığı şey, amaçsızlıktır. Çünkü kendi varoluşunun gereğini yerine getirmesi durumunda, geriye kalan zamanda bir şey yapması gerekmemektedir. Bir amacı ya da işlevi yoktur, amaçsızdır.
Anlam arayışı derken şunu kastediyorum; kendi amaçsızlığının farkına vardığı durumda insanın boş oturamamasına sebep olan ve insanı ihtiyacı olmamasına rağmen bir şey yapmaya iten dürtü, anlam arayışıdır.
Eğer insanın özgür iradesi olmasaydı, temel ihtiyaçlarını karşıladığı düzlemde atıl bir şekilde, belki bir aslan gibi yatarak, yeni ihtiyaçın oluşmasını beklerdi. Oysa insan kendi amaçsızlığının farkına varıyor, bir anlam arayışı kaygısı güdüyor ve bu güdüyü asla durduramıyor. Kendi amaçsızlığının farkındalığıyla, ortada hiçbir ihtiyaç yokken yaptığı şeyler, insanın zorunlu olarak özgür iradesi ile yaptığı şeylerdir. Eğer insan mekanik bir varlık olsaydı, süpürge robotlar gibi işi bittiğinde kendini şarja takıp beklerdi.
Amaçsızlığımızın farkına varabiliyor olmamız, özgür irademiz olduğu sonucuna zorunlu olarak vardırıyor.