https://corpusdergi.com/2024/turkiyede-filozof-var-mi-bir-camia-elestirisi/

Bu yazıya şöyle bir notum var;

Modern Türkiye’nin bir miti var. Bu mit diyor ki “Türkiye oldu, bitti”. Selçuklu, Osmanlı vs derken Atatürk geldi, modern devleti kurdu, nokta. Sonrası? Sonrası işte biziz.

Biz kendimizi tarihin bir parçası değil, bitmiş olan tarihin ardından ona bakan aydınlanmış toplum olarak görüyor gibiyiz. Bunun aksini düşünemiyoruz. Örneğin yakın tarihe tarih gibi bakamıyoruz. İnönü belki biraz tarihtir, ama Atatürk kadar değil, 1970’leri gören tarih mi olur… Hele Ecevit, o zaten mümkün değil, daha dün yaşıyordu, ne tarihi!

Bu kopukluk, tarih (1940-) ile günümüz (1940+) arasında kavram alışverişini de engelliyor. Tarihe karışmış bir kavramı günümüzde yaşayan biri ya da bir şey için kullanmak yok, yasak, olmaz, “sen kimsin ya, filozofmuş”.

Bize göre birinin filozof olması için ölmesi yetmez, ölümünün üzerinden 1000 sene falan geçmiş olması gerekiyor. Ya da Avrupalı olacak, onlar filozof diyorsa filozoftur, o ayrı, orası Avrupa.

Türkiye yaşamıyor, zamanı dondurdu, geçmişte yaşananları konuşuyor, yeni bir şey lazım gelirse de onu yurt dışından ithal ediyor.