Bilinç bir şeyin kendisini eylemden içsel sebeplerle alıkoyabilmesini sağlayan farkındalıktır.

  • Bir hücre çoğalabilecekken çoğalmıyorsa, bu bilinç göstergesidir
  • Bir insan yapabilecekken yapmıyorsa, bu bilinç göstergesidir
  • Bir toplum yayılabilecekken yayılmıyorsa bu bilinç göstergesidir

  • Kanser hücresi, bakteriler, kediler çoğalabildikleri kadar çoğalırlar, bilinçsizlerdir. Ancak fiziksel sınırlarla dururlar, dolayısıyla sürekli dış çeperiyle savaş halindelerdir.
  • İnsan bilkuvve bilinçlidir, ama her birey zorunlu olarak bilinçli davranmaz. Bir hırsız çalabildiği kadar çalar, onu durduran fiziksel sınırıdır. Ama bir köylü yettiği kadar eker biçer, fazlasını yapabilecek olsa da yapmaz, çünkü daha bilinçlidir. “Sonradan görme” tabiri de bize sınır bilmeden kazanmak isteyen birini hatırlatır, bu kişi ancak bilinçlendiğinde maddi kazanımlarını kendiliğinden sınırlayacaktır.
  • Yağmacı işgalci bir toplum bunu yapabildiği sürece yapacaktır, barışçıl bir toplum ise yapıp yapamayacağını dahi sınamaz ve kendi bölgesinde yaşar. Bilinçli toplum kendi sınırına duvar örer, bilinçsiz bir toplum komşusuna duvar ördürür. İki bilinçsiz bir toplum sürekli çatışır, iki bilinçi toplum sınırlarını birbirine açar.

Özetle bilinç durmaktır.